Nimes şehri yakınlarındaki kırsal bölgede, bir hendeğin içinde donarak ölmüş genç bir kızın cesedi bulunur. Çeşitli "tanıklar" kızla daha önceki ilişkilerini anlatmaya başlarlar. Mona'nın bir yerden diğerine gezen, yaşayabildiği yerde, kim onu kabul ederse onunla yaşayan, mesafeli, bağımsız ve pek de sempatik olmayan bir kız olduğunu söylerler. Kızın tanıştığı kişilerde bıraktığı bilgi parçacıklarından, orta sınıf bir ailenin çocuğu olduğunu, sekreterlik eğitimi gördüğünü, bir ofiste çalıştığını ama bundan nefret ettiğini, sonunda yollara çıktığını, eşyalarını ve çadırını sırt çantasında taşıdığını, yiyecek ve kalacak yer dilendiğini, ve bazen biraz para kazanmak için çalıştığını öğreniriz. Agnes Varda'nın yine dokuz yıllık bir aradan sonra çektiği bu karanlık ve rahatsız edici film, onun en iyi yapıtlarından birisidir. '85 Venedik Altın Aslan ödüllü Yersiz Yurtsuz'da yönetmen amaçsız bir varoluşu sağlam bir biçimde incelemektedir.